Gine domuzları sürü hayvanlarıdır
Kobaylar, doğal koşullarda sayısız gruplar halinde yaşayan hayvanlardır. Sürünün üyeleri arasında karmaşık sosyal ilişkiler gelişir ve bu, diğer şeylerin yanı sıra, içinde hüküm süren hiyerarşiden kaynaklanır. Ev koşullarındaki insan, başka bir kobayın ona verebileceğini hiçbir şekilde tek bir hayvana sağlayamaz.
Bir grupta yaşayan hayvanlar arasında olduğu kadar insanlar arasında da hem dostluklar hem de çatışmalar ortaya çıkar. Gine domuzlarının birbirleriyle iletişim kurmak için kullandıkları kendi iletişim dilleri vardır. Ayrıca diğer hayvanlar tarafından anlaşılmayan karakteristik sosyal davranışlar geliştirdiler. Kobayların iletişim yöntemi 9 sese dayanmaktadır. Her biri farklı bilgiler iletir. Hayvanlar onları duygularını ifade etmek için kullanırlar: neşe, öfke, merak, tahriş, tehlike hissi, romantizm, açlık veya tahakküm. Çıkarılan sesler çeşitli ciyaklama, hırıltı ve diş gıcırdatması olarak tanımlanabilir. Bireysel seslerin anlamına ayrı bir makale ayrılacaktır.
Gine domuzları kendi iletişim biçimlerine ek olarak kendilerine özgü sürü davranışları da geliştirmişlerdir. Bunlardan biri sözde patlamış mısır, yani yüksek atlamalar ve buna eşlik eden domuz tarafından havada dönen hızlı bir koşu. Bu davranış, birçok insan tarafından bir hastalığın belirtisi olarak yanlış yorumlanır. Bu arada, böyle neşeli koşuşturmalar ve atlamalar, büyük bir neşenin tezahürüdür.
Pek çok insanın bilmediği şey, kobayların çok hassas bir koku alma duyusuna sahip olduklarıdır. Çoğu zaman hayvanlar çevrelerinde neler olup bittiğini kontrol etmek istediklerinde ağızlarını kaldırır ve koklarlar. Çoğu zaman, bir tehdidin veya yakınlarda çıtır çıtır lezzetli bir şey olup olmadığını kontrol etme ihtiyacının sonucudur.
Pek çok insanın bilmediği şey, kobayların çok hassas bir koku alma duyusuna sahip olduklarıdır. Çoğu zaman hayvanlar çevrelerinde neler olup bittiğini kontrol etmek istediklerinde ağızlarını kaldırır ve koklarlar. Çoğu zaman, bir tehdidin veya yakınlarda çıtır çıtır lezzetli bir şey olup olmadığını kontrol etme ihtiyacının sonucudur.
Gine domuzuna en iyi koşulları sağlamak istiyorsak, ona eziyet edilemeyeceğini ve eşlik edilmesi gerektiğini unutmamalıyız. Aynı cinsiyetten bir evcil hayvan bu rol için mükemmel olacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki iki erkek bazen anlaşamayabilir. Bunu etkili bir şekilde önlemek için hayvanlara aynı özenle davranılmalıdır. Aksi takdirde, domuzlardan biri kendini kayırılmış hissedecek ve kavgaya yol açacaktır. Domuzların her biri aynı miktarda yiyecek almalı ve dikkatlerini başka yöne çekmek için farklı aktiviteler yapmalıdır. Dişi ile temas etmemeleri ve onları ayırmamaları da çok önemlidir. Bu, kısa bir ayrılıktan sonra bile kobayların artık birbirlerine tahammül edemeyecekleri bir duruma yol açabilir.
İki dişi olması o kadar da zahmetli değil çünkü birbirleriyle daha iyi anlaşacaklar. Ancak unutulmamalıdır ki, dişiler insanlara karşı hem daha çekingen hem de daha az güvenirler. Başka bir seçenek de bir veya iki dişi ve hadım edilmiş bir erkeği evlat edinmektir. Böyle bir kombinasyon, hayvanların sadece üremeyeceklerini değil, aynı zamanda birbirleriyle savaşmayacaklarını da garanti edecektir.
Birbiriyle iyi geçinen kobaylar daha enerjik ve neşeli hayvanlardır. Birlikte yaşayan uyumlu bir evcil hayvan grubu, aralarında komik kovalamalar veya komik yiyecek parçaları sürükleme şeklinde ilginç davranışlarını gözlemlemek için mükemmel bir alan olacaktır.